Bilindiği gibi sitemizde bulunan yapıların büyük bir yalıtım sorunu bulunmakta olup, bu sorun binalarımızın yapım teknolojisinden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden, de ciddi ısınma sorunları doğmakta, ısınma maliyetlerimiz yükselmektedir. Binalarımız tünel kalıp sistemi ile yapılmış olup, sitemiz bu tür teknoloji ile yapılan ilk büyük toplu konut uygulamasıdır. Tünel kalıp sisteminin uygulamasında duvarlar ince bir beton dökümü ile gerçekleştirilmekte, duvarı oluşturan parçaların çok iyi birleştirilmesi gerekmektedir. Oysa binalarımız duvarlarında, birleşme yerlerinde bazen birkaç parmak kalınlığında boşluklar olduğu hepimiz tarafından bilinmektedir. Bu bakımdan bu boşlukların doldurulması ısı yalıtımı açısından öncelikli öneme sahiptir. Ancak tek başına yeterli değildir. Nitekim bazı binalarımızda dış boyalar yenilenirken bu işlem yapılmakta, böylece ısınma sorunu kısmen azalmakta ancak sona ermemektedir. Binalarımızın duvarları, yukarda da belirtildiği gibi, kullanılan inşaat teknolojisi gereği ince bir beton duvardan oluşmakta olup, inşaatların yapıldığı yıllarda inşaatla ilgili yönetmeliklerde yer almadığı için (beton içinde bazı yalıtım malzemesi olsa bile) dıştan yalıtım malzemesi ile kaplanmamıştır. Yeni binalarda bu yalıtımın yapılması, enerji verimliliği kanunu ve buna dayalı yönetmelikler gereği zorunlu olup, çevremizde ki yeni inşaatlarda bu durum tüm sakinlerimiz tarafından görülmüş olmalıdır. Eski binalarda ise bu zorunluluğun yerine getirilmesi için 02.05.2007 tarihi başlangıç olmak üzere 10 yıl süre tanınmıştır. Beton iyi bir ısı iletim malzemesi olması nedeniyle kışın soğuğu evlerimizin içine adeta yerleşmekte, ısı kazanlarımızda ki en kısa süreli kesintilerde bile evlerimiz deyim yerinde ise buz gibi olmaktadır. Bu nedenle bazı kat maliklerimiz, konutlarının iç duvarlarında yalıtım yaptırma yoluna giderken, bazı binalarımızda da dış duvarlarda mantolama yolu ile ısı yalıtımı yaptırılmaktadır. Mantolama yaptıran blokların sayısı 50 yi aşmıştır. Bu sayının 2011 yılında 150 binayı geçmesi beklenmektedir. Bu nedenle yeni dönem yönetim kurulları giderek artan bu binalar sakinlerinin taleplerini de dikkate almak zorunda kalacak, mantolama yaptırmayan binalar giderek istedikleri sıcaklıkta ısınamama sorunu ile karşılaşabilecektir. Bilindiği gibi 02.05.2007 tarihi itibariyle 5 yıl içinde uygulamaya başlanması gereken ısı ölçer cihazları sitemizde kurulmuş ve 01.01.2011 tarihi itibariyle uygulama başlamıştır. Bu nedenle yakıt aidatları ile ilgili olarak, ekonomik anlamda da ciddi farklılıklar yaşanacaktır.
Özetle;
—Yapılan araştırmalar, aynı miktarda ısınabilmek için, yalıtılmış (mantolama yapılmış) binalarda yapılan yakıt harcamasının yalıtılmamış binalara göre yaklaşık %50 ye kadar daha az olduğunu göstermiştir. Isı pay ölçer sistemine geçildiğinden bu fark çok açık bir biçimde görülür hale gelecektir.
—Binalarda yapılacak yalıtım, sadece kış aylarındaki ısınma sorunlarına değil, yazın da soğutma sorunlarının çözümüne katkı sağlamaktadır. Yalıtılmış binalarda klimaların enerji harcaması azalmakta, klimasız konutlar ise daha serin olmaktadır.
—Isı Yalıtımı ses(gürültü) sorununa da olumlu katkı sağlamaktadır.
—Binaların dıştan mantolama yolu ile yalıtılması ise, içten yapılan yalıtıma göre hem daha ekonomik ve hem de daha verimlidir. İçten yalıtım yaptırılan daireler dış yalıtım da yapılması halinde yalıtımın Yararlarından daha fazla yararlanacaklardır.
—Mantolama yaptırırken, fiyatta ucuzluk tek başına bir anlam ifade etmemekte olup işçilik kalitesi de önemlidir.
— Mantolama da kullanılan ısı yalıtım levhalarının kalınlığı da önemlidir. 3 cm kalınlığındaki levhalar Ankara için uygun değildir. Kalınlığı belirleyen bir unsurda kullanılacak malzemenin cinside(XPS; EPS; KARBONLU EPS neopor- vb)
—Yeni binalarda bu yalıtımın yapılması, enerji verimliliği kanunu ve buna dayalı yönetmelikler gereği zorunlu iken, mevcut binalarda uygulama için kanunun yayımından itibaren 10 yıl geçiş süresi bulunmakta olup bunun 4 yılı bitmiştir. Kalan bu sürede ise, Yalıtım yaptırılması için blok kat maliklerinin salt çoğunluğunun onayı yeterlidir.
-Isı ölçer cihazları da takıldığından, yalıtım için bu hususunda dikkate alınması yararlı olacaktır.
–Gerek içten yalıtım yaptıran sakinlerimizin ve gerekse mantolama yaptıran bloklarımızın sayısı hızla artmakta, bu ise sakinlerimizin ısı ihtiyaçlarını önemli oranda farklılaştırmaktadır. Bu nedenle yönetimin kazan ısılarını ve ısınma saatlerini ayarlamasında zorluklar doğurmaktadır.
—Bu nedenle, binalarımızda ısı yalıtım sistemlerinin uygulanması kaçınılmaz görünmektedir.
—2017 yılına kadar binaları enerji kimlik belgesi alması zorunlu olup(isteyen kat malikleri ayrıca kendi bağımsız bölümü içinde alabilir) alım satımlar kiralamalar, vergiler bu kimlik belgelerindeki belirlenmiş ve binanın(bağımsız bölümün) enerji ihtiyacına göre tespit edilen sınıflaya göre değer kazanacaktır.
SONUÇ;
Binalarında Yalıtım (mantolama) yapılmış(en geç iki yıl içinde ısı ölçer cihazları takılmış) merkezi ısıtma sistemlerini tercih etmekle; konforlu bir ısınmanın yanında, ısı kullanım ve tüketimi kişiselleştirilerek kullanıcıların ısı tüketiminde daha dikkatli davranmaları ve dolayısıyla daha az enerji harcamaları sonucu, enerji tasarrufu yapılmasına olanak sağlanmış olacaktır.
Konut sakinleri ısınma konforundan taviz vermeden daha az para öderken, ülkemiz enerji ithali için dışarıya daha az para ödeyecek ve aynı zamanda dünyanın geleceğine de önemli bir katkıda bulunmuş olacağız.
Bu itibarla;
Isı yalıtımı, sadece sistemin değil kullanıcılarında çok büyük yararına olacağından, binalarda ısı yalıtım uygulamalarının yapılması, bu arada bina dışında tadilat yapmayı planlayan kat maliklerimizin, maliyetin bir miktar artmasını göze alarak ısı yalıtımlı (mantolama) tadilat yapmaları konusunu gündeme almaları önem kazanmaktadır.
Bu bakımdan, Kat Maliklerimizin anılan konuları, Blok kat malikleri kurullarında tartışmalarında yarar görülmektedir.
Muzaffer SÖNMEZ
17315 Ada